(Toplumsal Özgürlük, Ocak Şubat 2020 sayısı)
Deniz Baykal’ın “başkanlıktan” indirilmesiyle kamuoyuna açık hale gelen CHP içindeki kliklerin “mücadelesi”, Cumhuriyet gazetesine yapılan müdahalenin ardından Muharrem İnce ve Sinan Aygün şahsında devam ediyor. Bu “mücadele” CHP içi iktidar mücadelesi olduğu kadar iktidar zemininde yer kapma mücadelesi de.
Fırsat ve kazanımlar
Ergenekon yargılamaları ile iktidar zemininden tasfiye edilen “devlet sınıfları”, sonrasında Baykal’ın tasfiyesiyle siyasal alandan da itilerek kenara atılmışlardı. Kenarda geçirdikleri bu süreçte neoliberalizmi içselleştirerek eski talan düzenleriyle vedalaşan “devletlûlar”, iktidar zeminine fırsat buldukça yengeç adımlarıyla yanaşmaktaydılar. Ve aradıkları fırsatı 15 Temmuz darbe girişiminde buldular.
15 Temmuz’un ardından “devletlûlar”, kaybettikleri birçok mevkiyi geri alamasalar da Ergenekon davasının düşürülmesi ve kısmi iade-i itibar ile iktidar zeminine yerleştiler. Böylece eski iktidar alanlarını elde etmek için hamleler yapabilecekleri alanı kazanarak harekete geçen “devletlûlar”, Cumhuriyet gazetesinin ardından CHP’ye yönelerek 2018 ve 2019’daki seçimlerde önemli kazanımlar da elde ettiler.
Karşı taarruz
Fakat bu “kazanımlar”, eski şaşaalı günlerine devlet krizinin açtığı boşluktan faydalanarak bir an önce dönmek isteyen “devletlûlar” için “yetersiz”. Bununla birlikte bu kriz ortamında her “kazanımın” kaybedilme ihtimali de yüksek. Nitekim Muharrem İnce ve Sinan Aygün meseleleri de bunu göstermekte. 2018 seçimlerinde aday olarak yüzde 30’u geçen ve böylece “ulusalcıların” medar-ı iftiharı olan İnce, Ekrem İmamoğlu’nun seçim zaferlerinin ardından 2023 seçimleri için adaylığını hemen açıklayarak sahnedeki yerini kaybetmemeye çalışmıştı. Fakat İmamoğlu şahsında sermayenin saf “neoliberalizmini” temsil eden klik, alanına yapılan bu “siyasal” taarruzu (acemice gerçekleştirilmiş olsa) “Saray’a çıkma” mevzusuyla savmaya çalıştı. Ardından Ergenekon sanığı ve Ankara Ticaret Odası eski başkanı Sinan Aygün’ün “rantına” yapılan müdahale de bu kliğin hamlelerini “ekonomik” alana da taşıdığına işaret etmekte.
“Mücadele” sürecek
Neoliberalizme iman etmiş bu kliğin hamleleri, “devletlûlara” kısmi bir alan verilebileceğini ama bu alanın siyasal ve ekonomik alanda “geçinecekleri” kadar olduğunu, aksi halde onları tasfiye etmekten (Sinan Aygün’ün ihracında olduğu gibi) hiç çekinilmeyeceğini gösteriyor.
Diğer yandan bu hamleler “devletlûlara” tek başlarına CHP’de konum kazanmalarının oldukça zor olduğunu göstererek (Cumhuriyet gazetesinden olduğu gibi) iktidardan “yardım” istemelerinin yolunu açıyor. Dolayısıyla CHP içindeki kliklerin, iktidar ekonomik ve siyasal kriz içinde debelendikçe oluşacak boşluktan kendi çıkarları için faydalanmak doğrultusunda “mücadele” edecekleri görülüyor. Sosyal-demokratlardan “sosyal reformlar” bekleyen işçilere ve emekçilere bu “mücadeleden” düşecek pay ise hayal kırıklığı olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder