(Toplumsal Özgürlük, Kasım 2013 sayısı)
Haziran ayında boy veren direniş, Eylül’ün gelmesiyle yeniden canlandı. Eski toplumun tüm hücrelerini yıkarak yeni bir toplumun doğuşunu sağlayan halk direnişinin önemli bileşenlerinden biri de “orta sınıf ” tabiriyle gizlenmek istenen işçi sınıfının yeni bölüğü. Hızla işçileşen kamu emekçileri de nicedir bu bölüğün bir parçası sayılır.
KESK’in durumu
Kamu emekçilerinin sokaklarda direnerek kurulan sendikal örgütü KESK’in, 4688 sayılı sendika yasasının kabulünden itibaren başlayan düşüşü devam ediyor. Fiili, meşru ve militan mücadele tarzıyla kamu emekçilerine önemli kazanımlar sağlayarak Türkiye’deki sendikal mücadelenin tarihini yazan KESK, kamu emekçilerinin önemli hak kayıplarına karşı ses çıkaramıyor, etkili eylemlilikler düzenleyemiyor. Bu durumun en önemli sebeplerden biri ise sendikanın fiili, meşru, militan çizgiden uzaklaşarak bürokratik, müzakereci bir sendikal hatta oturması.
Sendika atıllaştı, kendisi gündem yaratamayınca, hükümetin gündemine göre hareket ediyor.
Sendikanın gündem yaratan sendikal politikalar üretememesi, doğal olarak eylemliliklerine de yansıyor. Bu durumda sendika, kazanım elde eden eylemler gerçekleştiremiyor sadece protesto eylemleri ve basın açıklamaları yaparak “Doğrucu Davut” durumuna geliyor. Üyelerini de harekete geçiremeyen sendika, giderek üye kaybediyor.
Sendikal bürokrasi
KESK’in “yasal” sendika statüsü de, örgütlenmenin önündeki önemli engellerden biri. Devletin sınırlarının çizdiği “geleneksel” sendikal örgütlenme modeli, giderek işçileşen ve çalışma şekli enformelleşen kamu emekçilerinin örgütlenmesi için bir engel oluşturuyor.
Eğitim emekçilerinin içinde önemli bir bölümü oluşturan ücretli öğretmenler ve sağlık emekçilerinin üçte birini oluşturan taşeron sağlık emekçileri, KESK içinde “örgütlenemiyor”. Bu durum, sonuçta, KESK’in bazı siyasi bileşenlerin toplamı olmaya doğru daralmasına yol açarak, “güçlü” siyasi bileşenlerin bazı taraftarlarının sendika “bürokratları” olmasına yol açıyor.
KESK’in durumunun en açık ifadesi “Toplu Sözleşme” sürecinde görülmektedir. Hükümet 223 lira zam vermesine rağmen, Memur Sen’in 123 lirayı kabul etmesine basın açıklamaları dışında tepki veril(e)medi.
Yeni KESK’i inşa etmek
Önümüz seçim süreci. Bu süreç KESK’i yeniden inşa etmek için önemli bir adım olabilir. Delegelik ve siyasi ittifaklar hesabına girilmeden, yerelleri ve üyelerinin seçimlerini dikkate alarak ve “çoğunluğu” içererek kurulacak olan yeni bir KESK, kamu emekçilerinin mücadelesi için önemli bir adım olacaktır.
Haziran Direnişi sadece yeni bir toplumun değil, aynı zamanda yeni bir siyasetin, yeni bir mücadele tarzının, yeni bir örgütlenmenin de doğumunu sağladı.
Bu durum KESK için de bir fırsat oluşturuyor. Kurulduğu günlerdeki gibi fiili, meşru ve militan mücadeleyi sokakla birleştiren, yasaların sınırlarına bağlı kalmadan kamu emekçilerin bütününe değen bir KESK’i yeniden inşa edebilmek, şimdi hem mümkün hem de zorunlu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder