1 Mart 2014 Cumartesi

Bosna’da Gerçek Bir Baharın Başlangıcı

(Toplumsal Özgürlük, Mart 2014 sayısı)

Şubat ayının başlarında Bosna’nın Tuzla kentinde başlayan işçi direnişi yayılarak bütün ülkeyi sardı. Tuzla kentinde bazı fabrikaların (Dita, Konjuh Guming, Polihem ve Poliolchem) iflas etmesiyle işsiz kalan işçilerin başlattığı direniş, başta emekçiler ve öğrenciler olmak üzere halk arasında yayılarak isyana dönüştü ve Bosna-Hersek sokaklarını zapt etti. 

İşsizlik, geleceksizlik, yoksulluk Genellikle etnik ve dinsel gerilimlerle dünya gündemine gelen Bosna-Hersek’teki bu isyanın en önemli sebeplerinden biri işsizlik. Özellikle gençler arasındaki işsizliğin yüzde 50’lerde olması, isyandaki gençlik dinamizminin en önemli göstergesi. 

Bununla birlikte emekçilerin Sosyalist Yugoslavya’dan kalan kazanımların tasfiye edilerek, halkın varlıklarının sermaye peşkeş çekilmesiyle emekçilerin giderek yoksullaşması da, isyanın önemli nedenlerinden biri. Yetişkin nüfusta yüzde 40’a yaklaşan işsizliğin yanı sıra aylık ortalama gelirin 400 avro civarında olması ülkede büyük bir yoksullaşma yaratmış durumda. 

Yugoslavya’nın dağılmasından sonra fabrikaların ve atölyelerin haraç mezat sermaye satılmasıyla ücretlerde yaşanan düşme ve iş güvencesinin kalkması, Bosnalı emekçilerin ve gençlerin geleceksizlik konusundaki isyanına neden oluyor. 

“Kahrolsun milliyetçilik!” 

Bosna-Hersek’teki emekçilerin etnisite farklılıklarını ve gerilimlerini aşarak birleşmeleri ise, isyanın en önemli özelliği. 

2. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nda partizanların direnişi sonucunda kurulan Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin bir parçası olan Bosna-Hersek, 1980’lerin sonlarında başlayan iç savaştan en çok etkilenen bölge oldu. 

Bölgede Hırvat, Boşnak ve Sırpların birlikte yaşıyor olması, milliyetçi-şovenist dozu yüksek iç savaşın daha kanlı geçmesine neden olmuştu. Her ne kadar 1995 yılındaki Dayton Antlaşması’yla “barışa” ulaşıldıysa da, etnik gerilimler devam ediyor. 

Bosna-Hersek de, Boşnak, Hırvat ve Sırp olmak üzere Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi adı verilen devlet eş başkanları tarafından yönetiliyor.

İşte, tam da bu sebeple, duvarlara yazılan “Bizi açlık birleştiriyor, etnik farklılık ayıramaz!”, “Milliyetçiliğe ölüm” ve “Kahrolsun milliyetçilik!” sloganları önem kazanıyor ve isyanın “ekmek” boyutunun “etnik” boyutundan büyüklüğünü gösteriyor. 

“Uyan Tito” 

Yugoslavya’nın parçalanışıyla neoliberal acımasız saldırılarına maruz kalan ve başta ABD

ve AB olmak üzere egemen güçlerin etnik farklılıkları savaşa dönüştüren politikaları sonucunda yorgun düşen Bosna-Hersek emekçileri, tekrar ayağa kalkıyor. “Tito’nun uyanması” uzak değil. Bosna-Hersek emekçileri için bu isyan daha başlangıç... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Guglielmo Carchedi’nin “Başka Bir Avrupa İçin” adlı eseri üzerine

5 Eylül 1938 tarihinde doğan Guglielmo Carchedi, Amsterdam Üniversitesi İktisat ve Ekonometri Bölümü’nde öğretim üyeliği yapmış Marksist bir...