1 Nisan 2018 Pazar

Bağdat’ta Seçim Hamleleri

(Toplumsal Özgürlük, Nisan 2018 sayısı)

ABD’nin işgaliyle birlikte Ortadoğu’da bitmeyen savaşların alanlarından biri olan Irak, seçimlere gidiyor. 12 Mayıs’ta gerçekleşecek olan ve 329 koltuğun yeni sahiplerini bulacağı meclis seçimleri, Irak ve Ortadoğu’daki gelişmeler açısından önemli bir etkiye sahip olacak. 

Liste bolluğu 

Önceki seçimlerin aksine 2018 seçimine liste bolluğuyla giriliyor. Özellikle Şii liderler liste bolluğunun başına çekmekteler. Şimdiki Başbakan Haydar el-İbadi önderliğindeki “Zafer İttifakı”; önceki başbakan Nuri el-Maliki liderliğindeki “Kanun Devleti Koalisyonu”; Irak Şiilerinin önemli isimlerinden Mukteda El-Sadr öncülüğündeki ve Irak Komünist Partisi’nin de bileşeni olduğu “Reform için Devrim İttifakı”; bir diğer Şii lider el-Hekim’in kurduğu “Ulusal Hikmet Akımı”; IŞİD’le savaşta ön plana çıkan Haşdi Şabi’nin komutanlarından Hadi el-Amir ile Mehdi el-Muhendis’in liderliğindeki “Fetih Hareketi”. 

Şiilerle Suudiler yakınlaşıyor 

Listeler mezhep ve etnik aidiyete göre şekillenmiş gözükse de, İran ve ABD’nin Suudi Arabistan’a yönelik tutum farklılıkları önemli oranda belirleyici. İran’ın bölgede artan etkisiyle orantılı olarak Irak’ta da etkinleşmesi bir tepkisellik yaratmış durumda. 

Bu tepkisellik Iraklı Şiiler arasında da giderek yayılıyor. Sadr ve Hekim İran’a mesafe konulmasını, İran-Suudi çatışmasında taraf olunmamasını ve diğer Arap ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesini istemekteler. Başbakan İbadi de, Haşdi Şabi’nin üzerinden güç kazanan İran’a karşı hem Sadr ve Hekim’in hem de Suudilerin desteğini kazanmaya yöneldi. 2017’de iki defa Riyad’ı ziyaret eden İbadi, geçtiğimiz ay Kuveyt’te yapılan “Irak’ın Yeniden Yapılandırılması Konferansı”na katılarak Suudi ve Körfez sermayesinin Irak’a akışı için ilk adımını gerçekleştirdi.

Bölgede “yumuşak” güçle ilerlemek isteyen Suudiler’in “parlayan yıldızı” veliahtı Muhammed bin Selman da yakında Basra’ya giderek 1990’dan beri kapalı olan elçiliği açacak. Selman, Suudi aşiretlerle Basra aşiretleri arasında yakınlığı kullanarak Basra’nın petrol sahaları ile kente zenginlik kazandıran ticaret limanını elde etmeyi umuyor. 

Kendisine karşı yapılan bu hamlelere karşı İran, “sert” güçle karşılık vermeye devam ediyor. 

6 Mart’ta İranlı yetkililer Iraklı Şiiler arasında etkisi büyük olan Hüseyin Şirazi’yi tutuklayarak Şiilerin Basra, Kerbela ve Bağdat’taki İran elçiliğinin önünde protestoların gerçekleşmesine neden oldular. 

Diğer yandan İran’ın etkisi altında olan Haşdi Şabi, Fetih Hareketi adı altında siyasi bir güce dönüşebilme becerisini göstermesine rağmen içeride anlaşmazlıklarla uğraşmakta. 

Fetih Hareketi’nin liderleri olan Mühendis ve Amiri arasındaki anlaşmazlıkları Kasım Süleymani de çözemedi. Dolayısıyla İran’ın “sert” gücü olumsuz sonuçlar yaratıyor. 

Çekişme ve tepki 

IŞİD’in Musul’dan atılması, Kerkük’ün geri alınması, Sistani gibi Şii dini otoritelerin, Sünnilerin ve Batı-ABD’nin desteği, İbadi’nin seçimi en önde tamamlayacağını gösteriyor. İbadi’nin kazanması İran’ın etkisinin “kısmen” kırılmasına ama etkin olmaya devam etmesine, öte yandan da Suudilere de alan açılmasına yol açacaktır. Bu ikili arasındaki “çekişme” Ortadoğu’daki gelişmelerle birlikte Irak’ta da belirleyici olacaktır.

Bununla birlikte halkın yolsuzluk ve yoksulluğa karşı gösterdiği tepki giderek güç kazanıyor. Kendisini, Irak Komünist Partisi ile Şii lider Sadr’ı bir araya getirerek gösteren bu “tepki”, ilerleyen günlerde “çekişme”den daha etkili olacaktır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Trump’ın Avrupa’yla Dansı

Geçtiğimiz hafta yayımlanan 2025 Ulusal Güvenlik Stratejisi belgesi, dünya gündeminin zirvesinden inmiyor. Belge hakkındaki tartışmaların ön...