Türkiye Komünist Hareketinin önderlerinden Doktor Hikmet Kıvılcımlı'nın ölümünün 54. yıldönümündeyiz.
Hikmet Kıvılcımlı Marksist-Leninist düşüncenin Türkiye’de hem
teorik hem de pratik alanda gelişmesine önemli ve özgün katkılarda bulunmuştur.
Türkiye'de Marksist-Leninist düşüncenin yayılıp gelişmesinde
öncü rolünü oynayan Hikmet Kıvılcımlı, Marksizm Bibliotiği, Emekçi Kütüphanesi
ve Günün Meseleleri isimli yayınevlerinin kuruluşunda yer almış; Marx, Engels
ve Lenin'in eserlerini Türkçeye çevirerek yayınlanmalarını sağlamıştır. Bunlardan
en önemlisini ise Kapital'in Almancadan Türkçeye çevrilmesinin ilk adımını atarak
gerçekleştirmiştir.
Kıvılcımlı sosyalizm mücadelesinin teorisini "Batı"
odaklı okumakla sınırlı kalanların aksine, yaşadığı toplumun orijinalitesini
yakalamaya çalışmış ve bu konuda da öncü olmuştur.
Kıvılcımlı'nın özellikle Tarih Tezi hakkında yazdığı kitaplar ve
yaptığı açılımlarla hem Marksizmin derinleştirilmesine katkıda bulunmuş hem de
Türkiye güncelliğinin anlaşılmasında bugün de geçerli olacak bir kılavuz
bırakmıştır.
Keza Hikmet Kıvılcımlı İslam'a yaklaşım konusunda da diğer
"Marksistlerden" ayrılmaktadır. Aydınlanmacı bakışın İslam'a yönelik
dar ve pozitivist yaklaşımını eleştirerek, İslam'ı tarihsel materyalizm
yöntemiyle ele alarak bu konuda da öncü olarak çığır açmıştır.
Teori alanındaki birikimini ve özgünlüğünü güncel siyasal duruşuna
da yansıtan Kıvılcımlı, işçi sınıfının varlığının tartışıldığı, hatta yok
sayıldığı, zamanlarda sosyalizme sarsılmaz inancıyla, işçi sınıfının varlığında
ve mücadelesinde ısrar etmiştir.
Her yazısına ve konuşmasına "Başta işçi sınıfımız gelmek
üzere" sözüyle başlayarak sınıfın devrimci gücüne olan inancını ve
bağlılığını vurgulamış, böylece sosyalizm mücadelesindeki duruşunu net olarak
ortaya koymuştur.
Buna ek olarak Kürt halkının yok edilmeye çalışıldığı, Kürt
ismini zikretmenin suç sayıldığı dönemde Kıvılcımlı, Kürt halkına yönelik imha,
inkar ve asimilasyon politikalarını deşifre etmiştir.
Kıvılcımlı aynı zamanda teori-pratik birlikteliğinin nasıl
olacağını göstermiştir.
Daha 17 yaşında Yörük Ali Efe çetesine katılarak emperyalizme
karşı mücadele veren Kıvılcımlı, 19 yaşındayken Türkiye Komünist Partisi'ne (TKP)
katılmıştır. 1925'te yani 23 yaşındayken TKP Merkez Komitesi'ne gençlik
sorumlusu olarak seçilmiştir.
Bu mücadeleci kişiliğini yok etmek isteyen devlet ise çeşitli
davalarla Kıvılcımlı'yı yıldırmaya çalışmış, fakat Kıvılcımlı her defasında
komünist ve devrimci duruşunu ortaya koyarak bu saldırılara gereken cevabı
vermiştir. Toplamda 22,5 yıl hapishanede kalmasına karşın, hapishaneleri her
defasında üniversiteye çevirerek "Kızıl Profesörlerin" yetişmesini
sağlamıştır.
Kıvılcımlı her türlü tasfiyeciliğe rağmen her daim örgütlü
mücadelede ve örgütlü olmakta ısrar etmiş; 1954 yılında legal Vatan
Partisi'nin, 1967'de İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği'nin (İPSD)
kurulmasını sağlamıştır.
Hikmet Kıvılcımlı gerek ortaya koyduğu teori zenginliğiyle
gerekse de mücadeleci kişiliğiyle sosyalizm mücadelesinin nasıl yapılmasını
gerektiğini göstermekle birlikte komünist bir kişiliğin nasıl olması
gerektiğini de saf ve duru bir şekilde ortaya koymuş, düşünce ve davranış
birliğini kendi bedeninde bir derviş ve şövalye kimliği ile bütünleştirmiştir.
Hikmet Kıvılcımlı’nın mücadelesi her yönüyle yolumuzu aydınlatmaya devam
ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder