1 Haziran 2014 Pazar

Brezilya’da Halk Sahaya İniyor

(Toplumsal Özgürlük, Haziran 2014 sayısı)

Dünyanın en büyük spor organizasyonlarından biri olan Dünya Kupası başlıyor. İlki 1930 yılında yapılan turnuvaya bu sene, 1950’den sonra ikinci defa, Brezilya ev sahipliği yapıyor. Fakat ilkindeki coşkunun yerini bu sefer “yüksek gerilim” almış durumda. 

2013 yılının Haziran ayında Sao Paulo kentindeki otobüs ücretine yapılan zamma karşı başlayan gösteriler bütün ülkeye yayılmıştı. Yaklaşık 120 kente yayılan gösterilerde (aynı zamanda 2013 FIFA Konfederasyon kupası da Brezilya’da yapılmaktaydı) eylemcilerin ana taleplerinden biri de futbol organizasyonlarına harcanan paranın eğitime ve sağlığa aktarılmasıydı. 

Her ne kadar eylemlerden sonra Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, reform sözü verdiyse de bu sözler yerine getirilmemiş durumda. Bu yüzden inişli çıkışlı olsa da halkın direnişi sürüyor. 

Emekçiler sahnede 

Bu direnişin başını ise emekçiler çekiyor. Brezilyalı eğitim emekçileri 12 Mayıs’tan bu yana grevdeler ve ücret ve çalışma koşulları düzeltilene kadar greve devam etme kararı aldılar. Diğer yandan Brezilya’nın en büyük üçüncü kenti Belo Horizonte’nin belediye işçilerinin grevi de sürüyor. Grev yapan diğer emekçiler ise “polisler”. Recife kentinde greve çıkan polislerin, yerel mahkeme yasadışı ilan etse de grevlerine devam etmesi kentte kaosa yol açtı. Polislere itfaiye birliklerinin de katılmasıyla kent kontrolden çıktı ve bölgeye asker sevk edildi. Buna rağmen kentte yağma ve cinayetler devam ediyor. 

Direniş sürüyor 

Emekçilerin direnişlerinin yanı sıra kupanın yaklaşmasıyla birlikte organizasyona yönelik protestolar da artmaya başladı. Dünya kupasının bulunduğu başkent Brazil’deki Ulusal Stadyumu’na yürüyen protestoculara yerliler de katıldı, ok ve mızraklarıyla destek vererek eylemlerini gerçekleştirdiler. Kupanın başlamasıyla birlikte eylemlerin artması bekleniyor. Yaklaşık bir yıldır eylemlerle sarsılan Brezilya’da ekonomi de iyi sinyaller vermiyor. 2002 yılında devlet başkanlığına seçilen “işçi” Lula da Silva’la birlikte Brezilya ekonomisi yüksek büyüme rakamları yakalamış, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmişti. 2007’de başlayan kapitalizmin kriziyle birlikte Brezilya ekonomisi de krizden nasibini almaya devam ediyor. Bu yıl %1,7 büyümesi beklenen ekonominin en çok vurduğu kesim “orta sınıf ” ve emekçiler. 

Futbol sadece futbol değil 

Lula’ın ülkeyi piyasaya daha da açması ve popülist politikalarıyla hatırı sayılır bir büyüklüğe ulaşan “orta sınıf ” ise 2013’teki eylemlerin başını çekiyordu. Eğitim ve sağlığa bütçe isteğiyle sokağa dökülen ve çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu bu “sınıf ”, giderek işçileşiyor ve bugün direnişteki emekçi kitlelerin içine “sızıyor”. Dolayısıyla kupa karşıtı gösteriler aynı zamanda birer emekçi direnişine dönüşüyor ve gündemi belirlemeye devam ediyor. Dedikleri gibi: “Futbol asla sadece futbol değildir”. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Trump’ın Avrupa’yla Dansı

Geçtiğimiz hafta yayımlanan 2025 Ulusal Güvenlik Stratejisi belgesi, dünya gündeminin zirvesinden inmiyor. Belge hakkındaki tartışmaların ön...