(Toplumsal Özgürlük, Kasım Aralık 2020 sayısı)
Dışarıya verilen “birlik ve beraberlik” mesajı, damadın istifasının da gösterdiği üzere, kuvveden fiile geçen gerilimlerin yaratacağı çatlakları örtmeye yetecek durumda değil. Bununla birlikte yüzde 30’lara düşse de önemli bir kitlenin desteğine sahip Erdoğan’ın varlığı ile paramiliter-mafyatik güçlerin varlığı müttefikleri birbirine bağlamaya devam ediyor.
Kıbrıs’tan Azerbaycan’a milli coşkular içerisinde koşturan Cumhur İttifakı, dışarıya birlik ve beraberlik içerisinde oldukları mesajı vermeye devam ediyor. Verilen bu mesajın bir boyutu daha var ki o da “gayrı millî” olarak tanımlananlara gösterilen “yumrukta” kendisini gösteriyor.
Gerçekler ve kozmetikler
Son günlerde Erdoğan’ın dilinden “reform”, “yeni dönem” vb. gibi lakırdılar düşmüyor. Fakat Kıbrıs’taki yasaklı bölge olan Maraş’ta verilen poz, Dağlık Karabağ meselesinde Azerbaycan’a verilen askeri destek, 2017’deki Newroz’da Kemal Kurkut’u vuran polisin beraat ettirilmesi vb. “gerçeklerin” gösterdiği üzere bu lakırdılar “kozmetik” bir içeriğe sahipler.
Cumhur ittifakının küçük ortağı MHP’nin ise bu “gerçeklerin” sürekliliği için kimi “kozmetiklere” -bir seviyeye kadargürültü etmediği görülüyor. Bununla beraber MHP, mafyatik-paramiliter güçler aracılığıyla sözünü söylemeye devam ediyor. Yalıkavak’ta poz veren asker eskileri, Kılıçdaroğlu’nu tehdit eden Alaattin Çakıcı MHP’nin yaptıklarının yapmak isteyeceklerinin teminatı olduğuna işaret ediyor. MHP’nin poz ve tehdit aracılığıyla verdiği mesajın muhattabı büyük oranda “gayrı millî” olanlar olsa da, “birlik ve beraberlik içerisinde” olduğu müttefikine de ayrılan bir bölüm var.
Gerilimler ve sadakat
Başta af yasası olmak üzere geçmişte birçok konuda “gerilimler” yaşadığı AKP/ Erdoğan’ın birçok müttefikine yaptıklarını “unutmayan” MHP, çeşitli önlemler almaya çalışmakta. Erdoğan’dan önce erken seçim olasılığını reddeden, hatta Erdoğan’ı şimdiden cumhurbaşkanı adayı ilan ederek “sadakatini” ortaya koyan MHP, bunların karşılığında seçim yasasıyla kendini korumanın derdinde. Son anketlere göre oy oranı yüzde 7’den yukarı çıkmayan, kitlesinin önemli bir bölümünü İyi Parti’ye kaybettiği aşikâr olan MHP, seçim yasasıyla hem kendini hem de ortağını garanti almayı hedefliyor.
Diğer yandan MHP “dişini” göstererek, gitgide derinleşen ekonomik krizin olası sonuçlarına ön alıyor. Ekonomik kriz nedeniyle oluşacak karşı çıkışlara verilecek “sert” tepkiyi en iyi kendisinin uygulayacağını göstermekle kalmıyor, kriz nedeniyle daralan pastadaki payını korumak için “sertliğini” göstermekten çekinmeyeceğini ortaya koyuyor.
Çatlaklar devam edecek
Dolayısıyla dışarıya verilen “birlik ve beraberlik” mesajı, damadın istifasının da gösterdiği üzere, kuvveden fiile geçen gerilimlerin yaratacağı çatlakları örtmeye yetecek durumda değil. Bununla birlikte yüzde 30’lara düşse de önemli bir kitlenin desteğine sahip Erdoğan’ın varlığı ile paramiliter-mafyatik güçlerin varlığı müttefikleri birbirine bağlamaya devam ediyor.
Düzen içi muhalefetin “iktidarı değiştirmeyi” zamana bırakması da Cumhur İttifakı’nın gerilimlerinin değil bağlarının artmasına zaman tanıyor. Fakat düzen içi muhalefetin “beceriksizliğine” karşı kımıldanmaya başlayan halk güçlerinin her harekete geçişi Cumhur ittifakında çatlaklara yol açmaya devam ederek, ittifakın kaderini belirleyen önemli bir etmen olmayı sürdürüyor, sürdürecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder